İz
Ben bir adımdan ibarettim, bir daha gelmeyecek, bir an için var olan ve ardından iz bırakan bir adım. Hüzünlerin güneşin doğuşuyla birlikte ortaya çıktığı, arkası kesilmeyen varlıkla yokluk arasında kaybolma eşiğine düşen her bir adım gibi yeni bir güne başlangıçta bulunmuştum. Kayıplarımı maziye gömerek, kendime yeni bir ip üzerinde hokkabazlık yapmanın bir yolunu bulmam uzun zaman almasına rağmen, başarının eşiğindeki o son adımlarımı oyalayarak yeni maceralara koşmak içimdeki heyecanı arttırmıştı. Yolların kazandırdığı benlik iç güdüsüyle, kendimdeki özgüvenimi ve özgürlüğümü hissetmem bana her yeni bir amacımın daha da iyi olacağını gösterdiği günden beri, yılmadan, vazgeçmeden, pes etmeden bir dağın zirvesine ulaşmış gibi mutlu ediyordu. Sanki sonsuz bir uykunun son eşiğindeymiş gibiydi bu. Kötü olan bir sondan ziyade bu tam da aradığım, istediğim bir varoluş çabasıydı ve bırakmayı aklımın ucundan bile geçirmiyor, hatta her zaman çok daha iyi olabileceği düşüncesiyle uğraşlar veriyordum. İnsan doğası gereği , hep bir şeylerin daha fazlasını istediği günden beri zahmet gösterdiği her şeyin de karşılığını eninde sonunda almıştır. Eğer bir adımdan ibaretseniz ve yaşama bir daha gelmeyeceksek , zorluklara göğüs germek bizim elimizdedir ki ancak işte o zaman bütün başlangıçların başında biz oluruz. Güçlü bir biz olmanın şerefine
BİR CEVAP YAZ